27 Ağustos 2009 Perşembe

KAMUOYU BASKISI


Belirli bir coğrafyada -kasaba, şehir, ülke, dünya- yaşayan insanların tümü veya bir bölümünün özellikle o bölgeye hizmet vermekle yükümlü kamu idarecileri üzerinde kurdukları demokratik baskı. Düşünce özgürlüğü çerçevesinde çoğunlukla kendiliğinden veya toplum örgütleri tarafından organize edilen eylemler bütünü.

İki açıdan incelenebilir
a) Doğu toplumlarında; tarihsel sindirilmiş olma, cehalet, kişilerin yaşam haklarından haberdar olmaması sonucu görülemez. Genellikle "başımızdakiler bilir" zihniyeti hakim olduğundan insanların nesiller boyu sömürülmesi, yaşam standartlarının "bir lokma bir hırka" olduğuna inandırılmış olması. Kamuoyunun baskı haline alınmış durumu. Bir lokma bir hırkaya razı edilmiş insanlar diğer coğrafyalardaki kalkınmışlık, insani yaşam düzeyi, daha yüksek yaşam standartlarını göremez, hissedemez ve isteyemez durumda hayatlarını tüketirler. Bu tükenmişliği görerek yetişmekte olan yeni nesiller ise öğrenilmiş çaresizlik içinde aynı yaşam temposunu devam ettirmekten başka bir yol bilemezler. Bu coğrafyalarda yaşayanlar arasında şanslı azınlığı oluşturan ve doğup büyüdükleri coğrafyaları kısa süreli de olsa değiştirebilme fırsatı bulanlar, anlık yerleştikleri ve gözleme olanağı buldukları farklı şehir, ülkedeki yaşam şartlarını gördüklerinde duralarlar. İçlerinde insan olmanın olağanüstü huzuru ve mutluluğunu -kısa da olsa- yaşar, nefes alırlar. Kendi coğrafyalarına döndükten bir süre sonra adeta DNA'larına işlemiş olgularla kısa süreli bulunudkları bölgelerde yaşadıklarını unuttukları gözlenir. Bu toplumlarda özellikle çağımızın en önemli güçlerinden biri olan medya çeşitli baskı yöntemleri ile susturulur, bilgilendirilmesi önlenir ve kamuoyunu sadece yönetimlerin istediği şekilde yönlendirebildiği gözlenir. Gazete, kitap, dergi fiyatlarının yüksek tutulması için özel devlet politikaları uygulanır. Kağıt fiyatı yükseltilir özel vergiler uygulanır. TV kanallarını denetlemek için devlet kendi eli ile sansür uygular. Gerek TV gerekse sinema filmlerinde senaryolar denetlenir "aykırı" yani insanların koyun sürüsü olmaktan çıkartılabilecek kendilerince "tehlikeli" olgulara yer verilmesi önlenir. Sansür toplumun üzerinde bir kılıç gibi durmaktadır.

b) Batı toplumlarında; görülen şudur, kişiler hak ve özgürlüklerinin tacize uğradığını hissettikleri, gördükleri anda tepki verirler (bkz: kamuoyu baskısı / public opinion). Koyun sürüsü olmadıklarını kamuoyu yetkililerine bu tepkileri ile dile getirir ve istediklerini alana kadar baskıyı çeşitli yöntemlerle sürdürürler. Batı toplumlarındaki kamuoyu baskısının özellikle internetin yaygınlaşması ile çok daha örgütlü, yaygın ve güçlü hale geldiği görülmektedir. Kişilerin, sivil örgüt kuruluşlarının açtıkları web siteleri, bloglar haberleşme ve bilgilerin aktarılmasında en önemli rölü oynamaktadır.

Hiç yorum yok: